Ah be Gökhan...

Sabah çalan telefon
Patlama olmuş.
Gökhan yaralı...
Yarım saat sonra haberi geliyor. Ağır yaralı.
İki saat sonra bir haber daha. Kaybettik.
Bu kadar işte.
Önceki akşamüzeri gülüp eğlendiğim sarılıp vedalaştığım adam…
Kaybettik…
Evde bir boşluk. Ne yapacağını bilmeden boş boş oturma.
Daha 3-5 gün öncesi karşıdaki koltukta oturmuş demlediğim çaya kusur bulan, ulan pintilik yapıp çeşme suyuyla demlemişsin olmamış bu çay diyen adam...
Nasıl samimi olduğumu hiç hatırlamıyorum.
Hâlbuki görüşlerimiz tamamen farklı iki adamdık. Memleketin anlayışına göre sille-tokat dövüşmemiz gerekirdi. Ama bir gün dahi farklılıklarımızdan kavga etmedik. Hep dinledik birbirimizi, sadece dinledik.
Askerdeyken aramıştı; "Kanka benim yiğen çok hasta ne olur ona da dua et, sen anlarsın bu işlerden" demişti. Yiğeni iyileşecek, bizde kutlayacaktık bunu.
Farklılıklarımız futbolda da vardı. Ben Galatasaray O Beşiktaşlı. Galatasaray’ın ya da Beşiktaş’ın Avrupa maçı olduğunda Malta Pastanesinden pastalar alınır çay demlenir gırgır şamata izlerdik.
İstiklale gittiysek orası O’nun mekânıydı. Nerde iyi yemek yenilir, neresi güzel bilirdi.
Hiç bitmeyen sinema merakı vardı. Az sanat filmi izletmedi bana. İyi ki de izletmiş. Bir de çekeceği film vardı. Göç hikâyesi anlatacaktı. Anlatırken gözlerinin içi parlardı. Bir kısmı Kars bir kısmı da İstanbul da geçecekti filmin.
Saksafon almıştın birde. Ses çıkartmayı öğrendiğin günü zafer ilan etmişti.
Farsça kursuna yazılacaktık daha. İran sineması çok iyiydi, Farsça öğrenmeliydin.
Kısacası daha yapacak iş, sırtlanacak yük vardı.
Daha çok beraber izlenecek maç, gidilecek film vardı.
En fenası son gece İsmet Özel'in Münacaat şiirinden bahsetmiştik. "Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı - Ölmedim genç olarak..." mısralarından bahsettik. Bu kısmı çok sevdiğini söyledin. Babam çok hasta iyi ki genç ölmedim, hasta babam bir de benim acımı yaşamamalı dedin olacaklardan habersiz. Hiç bir baba oğlunun acısını yaşamamalı dedin fakat kocaman bir acı bıraktın hasta babana.
Çalan telefon. Acı haber…
Gökhan’ı kaybettik…
Ah be Gökhan…








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder