Bin yıl sürecek şekilde azınlığın tahakkümü için dizayn edilen “kara şubatın” üzerinden birkaç yıl geçmiş. Yine Şubat, yine kara haber. Esad Hocanın ölüm haberi geldi. Trafik kazası diyorlar. Hiç kimse inanmadı trafik kazası olduğuna. “28 Şubat” darbesini yapanların öldürülmesi gerekenler listesindeydi Hoca ve tuhaf bir trafik kazası ile vefat etti.
Esad Hoca niçin mi öldürülmeliydi? Sadece bir konuşması, o konuşmanın bir kısmı dahi yeterliydi öldürülmesi için. Ne mi diyordu;
“Bugün maalesef tüm İslâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. Kuş uçurtmazlar, takip ederler. Hem de kendisi takip etmez. Amerika seni John'la takip etmez, Smith'le takip etmez. Adı senin benim gibi olan Müslümanla takip eder, canına okur. O milletin içinden çıkmış hain vasıtasıyla takip eder ve millete en büyük zararı, kendi içinden çıkmış insanlara yaptırır. Parayla satın alır, ajan edinir ve öyle kullanır.
Mü'min feraset gözüyle bunları anlayabilmeli. Hizmet ediyorum diyen insanları, organizasyonları irfan teraziniz ile tartın. Böyle birtakım insanlara, organizasyonlara körü körüne bağlanmayın. Her birinize istiklâl tavsiye ediyorum. Hür olun, hizmeti kendiniz tespit edin, yapmaya çalışın.
Emperyalistlerin türlü oyunları var. İslâm, bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hale gelirse, o kimseyi yok ederler, öldürürler, satın alırlar, tehdit ederler. Ne yapmak lâzım? Hizmeti yaygınlaştırmak lâzım, herkesin lider olması lâzım. "Tek lider, vazgeçilmez insan" diye bir şey olmaz. Bakın, Filistinli çocuklarla niye başa çıkamıyorlar? Hepsi lider.
Bir lidere, tek hocaya, tek ekibe bağladığı bir yığın insanı, böyle üzüm salkımını sapından tutar gibi, istediği yere götürüyor. Onun için, teşkilât kurdurtuyorlar; teşkilâtın başına kendi adamlarını, hain bir kimseyi koyuyorlar. Öteki insanların hepsini, üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar.
Müsaadeli, ağabeyli, bilmem neli hizmet olmaz. Tâbî olmayın kimseye. Bana da tabi olmayın. Bana tabi olursanız, beni sıkıştırırlar. Ondan sonra, "Sen bu adamlarına şöyle yap!" derler. İslâm'a, Allah'ın emrine tabi olun! Allah'ın dinine hizmet edin! Tek başınıza olsanız da, hakla beraber olun!.. O zaman İslâm kalkınır; başka türlü kalkınamaz!.. "Aa, efendim, dirlik, düzenlik, birlik, beraberlik, organizasyon bozulmasın" diyorlar.
“Herbiriniz İslâm için, kendinizin dünyada kalmış tek adam olduğunuzu düşünün. Ama, senin gibi aynı hedefe yürüyen başka insanlar varsa; onlarla da iş birliği yap!.. Yapmıyorsa, silkele at be!.. Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın?.. Beni sırtında taşımak zorunda mısın?.. Kimse kimseye hürriyetini vermesin!..
Hürriyet aziz şeydir. İnsan, ancak Allah'a kul olur."Allahım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz."
1990 yılında söylüyor Hoca bunları. Dikkatinizi çekiyorum..! Bana da tabi olmayın kimseye tabi olmayın, Allah'ın emrine tabi olun! Allah'ın dinine hizmet edin! diyor.
Esad Hocanın konuşmasının bir kısmı bu ve Esad Hoca hayatı boyunca başkaca cümle kurmasa, başka şey anlatmasa bir neslin kurtulması için kafi bu cümleler.
Hürriyet aziz şey, insan sadece Allah’a kul olur.
Gözümüzün önünde 28 Şubatın en karanlık zamanlarında, o dönemin sembolü gazeteye sırıtarak poz veren, Erbakan’a “Beceremediniz Bırakın” diyen ve ilk darbeyi vuran sözde Hocaefendinin (!) yüz binlerce insanı nasıl bir felakete sürüklediğini görmedik mi. Daha açık nasıl anlatsın Esad Hoca.. Boşuna mı bu kadar yorulduk, hırpalandık.
Yeter artık. Allah aşkına şu aklınızı kullanın. Hocalarınızı, efendilerinizi, cemaatlerinizi sevin ama sadece sevin. Hocanız yanlış söylüyorsa itiraz edin, yanlış iş yaptırıyorsa yapmayın. Kimseye tabi olmayın. Yaradana ve peygamberine tabi olun yeterli.
Falan hocanın tükürüğü çok kuvvetli diyenin suratına tükürün, hocanın atletini giyen cennetlik diyenle selamı sabahı kesin. Bırakın bu ortaçağ Avrupa zihniyetini. Seni, beni tüm Müslümanları bu karanlığın içinde boğmak istiyorlar. Kırın zincirlerinizi, kopartın iplerinizi. Müslümanın boynunda zincir olmaz.
Ne diyordu Sezai Bey;
Allah'a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsan boynuna zincir atan, takan eşyadan ve öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi ve eşyadan insanı ancak Allah kurtarır. Yani insanı ancak Allah özgür kılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder