Yüksek lisansa başladığım yıl danışman hocamın yanına gittiğimde bir kitap ismi yazıp verdi elime. Bu kitabı mutlaka ama mutlaka oku, bulabilirsen satın al kütüphanende bulunsun dedi. Kitap idare hukuku ders kitabı fakat diğer ders kitaplarından en önemli farkı ismi. Hukuk ders kitaplarının tamamına yakını idare hukuku, eşya hukuku, anayasa hukuku şeklinde dersin adıyla basılır. Fakat İl Han Özay Hoca'nın yazdığı idare hukuku ders kitabının adı "Günışığında Yönetim".
Hocamın kitapla ilgili yoğun tavsiyelerinin sebebini merak ettim. Okuldan çıkıp hemen okulun yanında bulunan Beyazıt Devlet Kütüphanesine gidip kitabı incelemeye başladım.
Kitabın ilk sayfalarında İlhan Hoca, kitap hem idare hukuku ders notları hem benim anılarım oluşuyor diyordu. Ya hu dedim kim ne yapsın idare hukuku ders kitabında yazarın anılarını ve çevirdim bir sonraki sayfayı. "Yazdıklarımın tümünü şimdi anlamayabilirsin. Zararı yok, sonunda anlayacağına, başkalarına da anlatacağına inanıyorum." cümleleri karşıladı beni... ve evet o gün önce kitabın ismine sonra bir ders kitabındaki ağdalı, şiirsel cümlelere, yazarın kendi anılarını anlatmasına anlam veremeyen ben bugün size İl Han Hoca'nın bu kitabından anladıklarımdan bir kısmını anlatmak istiyorum.
Niçin "Günışığında Yönetim"?
Kitabın isminin mükemmelliğini ve ne demek istediğini anlatmadan önce sizlere idare hukuku nedir çok basit ve kısa bilgi vereyim. İdare Hukuku ülkemizde yer alan tüm idari birimlerin (kamu kurumlarının) işleyişini ve kişilerle ilişkisini inceleyen hukuk dalıdır. Bu idari birimler kimlerdir? Tüm hayatımız boyunca muhatap olduğumuz Bakanlıklar, Belediye, İl Özel İdaresi, Üniversiteler... Liste uzar gider. Hayatımızın neredeyse tamamını dolduran bir hukuk dalı idare hukuku. Başka hukuk dalları ile hayatınız boyunca hiç muhatap olmayabilirsiniz. Sözleşme yapmazsınız, evlenmezsiniz, eşya alıp satmazsınız fakat evinizdeki sudan yolda yürüdüğünüz kaldırıma, belediyenin yolda açıp kapatmadığı çukura, herhangi bir devlet memurunun yaptığı işleme kadar yani neredeyse tüm hayatımız idare hukukunun unsurları ile dolu geçiyor.
İşte İl Han Hoca'nın günışığı kavramı burada sahneye çıkıyor. İnsan hayatının tamamına müdahil olan, şekillendiren, karar veren İdare "yönetim" işlevini yaparken "günışığında" gibi apaçık olmalıdır. Yaptığı her iş saydam ve hesap verilebilir olmalıdır. Bizim vergilerimizle idare edilen Devlet, belediyeler, köyler yaptıkları işlerde bizlere hesap vermeli, saydam olmalıdır. Gecenin karanlığını ortadan kaldıran günışığı gibi yönetim faaliyetleri üzerindeki tüm şüpheleri aydınlatacak bir yönetim sergilenmelidir.
Kamu görevlisi olmak isteyen genç arkadaşlarım varsa öncelikle bu kitabı mutlaka bulun ve okuyun. Ardından şayet kamu görevlisi olursanız yaptığını her şey günışığı gibi apaçık olsun. Şeffaf ve açık bir yönetim sergilerseniz her zaman her yerde yaptığını işle ilgili hesapta verebilirsiniz. O yüzden hayatınız boyunca günışığında yönetimden ayrılmayınız.
Yazıyı İl Han Hoca'nı kitabındaki sözleriyle tamamlayalım; "Günışığında, saydam bir yönetime inanıp onu özleyenlerin tümüne dostluk ve saygıyla..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder