Amerika Afganistan'da Gerçekten Kaybetti Mi?

Biden yönetiminin Afganistan'dan çekilme kararı alması ve Amerika'nın apar topar Afganistan'da yer alan askerlerini tahliye etmesinin ardından haberlerde Amerika'nın nasıl kaybettiğine dair -bol bol Vietnam atıflı- haberler izlemekteyiz. 

Peki Amerika gerçekten kaybetti mi?

Amerika'nın yakın tarihteki başka bir enkazını ele alalım. Irak. Nükleer silahları bulunduğu iddiası ile ülkeye girilmiş ne hikmetse o silahlar hiç bulunamamış ve bir daha hiç istikrar sağlanamayacak şekilde ülke paramparça edilip çıkılmıştı. Hatta "Time" dergisi Irak'a demokrasi götüren bu muhteşem orduyu "Yılın Kişisi" seçmişti. Peki Amerika Afganistan'dan çıkarken ne görüyoruz. Yaklaşık 20 yıl boyunca ülkenin dibine dinamit koyduğunu. Para için kendisine çalışan bir kitle ve bunlara düşman başka bir kitle. Böylece Çin'in dibinde -Asya'nın ortasında- istikrarsız, devamlı savaş halinde kocaman bir bataklık. Tanıdık geldi mi? 

Amerika'nın son yıllarda en büyük siyasi argümanı istikrarsız bölgeler oluşturmak ve bu bölgeler ile kendi gücünü pekiştirmek. Afganistan ile de Asya'nın ortasında bunu yaptılar. İran, Pakistan ve Çin'in yanı başında kocaman bir kavga. Haberlerde gördüğüm ilginç bir anekdot meseleyi daha iyi anlamamızı sağlıyor. Amerikan askerleri havaalanını boşaltırken havaalanının işletmesi için gerekli tüm elektronik cihazları kullanılamaz hale getirerek ülkeden ayrılmışlar. Evet, mantıklı iş yapmışlar diye düşünüyoruz. Fakat havaalanının elektronik aksamını kullanılmaz hale getiren Amerika onlarca helikopter, silah, mühimmat ve aracı arkasında bırakarak gidiyor. Hepsi kullanılabilir durumda. Bunlar niçin kullanılmaz hale getirilmemiş diye sorası geliyor insanın. Acaba bir iç savaşta, yukarıda bahsettiğimiz gibi istikrarsız oramın oluşmasında kullanılsın diye mi? 

İstikrarsız bölge dışında bir başka mesele ise göçmen sorunu. Yine Amerika oluşturduğu bu istikrarsız bölgeler neticesinde oluşacak göçlerle başka ülkeleri (özellikle Avrupa ülkelerinin) etkilemek istiyor. İlk olarak bu göçmenler gittikleri ülkenin iç düzenini bozuyor. Ciddi kargaşa ve istikrarsızlık yaratıyor. Yukarıda bahsettiğimiz Amerika'nın yeni yönetim biçimine hizmet ediyor. İkinci ve daha tehlikesi ise gelen göçmenlerin gizli altyapısı. Örneğin ülkemize gelen Afganlar içerisinde ülkesinde Amerika için çalışan ve yönetim el değiştirince kaçan binlerce belki çok daha fazla insan var. Peki yarın bir kargaşa çıktığında bu kişilerin Amerika tarafından kullanılmayacağını nereden bileceğiz. Bunları bir proje olarak ülkelere yerleştirmediğinden emin olabilir miyiz? Yunanistan-Türkiye sınırında bir çok üs kuran, hatta Balkan coğrafyasında Romanya, Bulgaristan'ı içine alacak şekilde yerleşen Amerika'nın; yüzbinlerce Afgan'ın binlerce kilometre aşarak Türkiye'ye gelmesinde rol oynamadığını söylemek ve buna inanmak saflık olur. Bu üsler kullanılarak Türkiye'ye karşı yapılacak bir saldırı girişiminde bu kişilerin kullanılabilme ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. 

Sonuç olarak Amerika Afganistan'da başarısız falan olmamıştır. 20 sene istediğini yapmış, yeni silahlarını ve teknolojisini Afgan halkı üzerinde denemiş, halkı birbirine düşürmüş, uzunca süre istikrar oluşmayacak şekilde bir kara delik bırakmıştır arkasında. Hem bu istikrarsız alanı hem de göçmen etkisini başka ülkeler üzerinde kullanmaktadır. Bu nedenle Amerika kaybetti haberlerini bir kenara bırakıp bu sefer gerçekten büyük resmi görmemiz ve gerekli önlemleri almamız gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder