Fırtınayı kucaklamak... Prof. Dr. Aydın Gülan Hocamız bir söyleşi de bu şekilde tanımlamıştı hukuk eğitimi. Mustafa Kutlu'nun kitabının ismine atıf yaparak.
Hukuk eğitimi bir sistem ve düzendir. Sistematik olarak aşama aşama derslerin öğrenilmesidir. Örneğin önce "ceza hukuku genel hükümler" dersi ile ceza hukukunun kavramları öğretilir. Ertesi sene "ceza hukuku özel hükümleri" dersi ile bu kavramlar suçlara uyarlanarak anlatılır. Sonraki sene ise "ceza muhakemesi hukuku" ile ceza kürsüsü dersleri tamamlanır. Bunun yanında kriminoloji, infaz hukuku, adalet teorisi gibi seçmeli dersler ile ceza hukuku konuları pekiştirilir. Bir başka örnek olarak öncelikle başlangıç olarak "medeni hukuk" dersi verilir. Ardından "aile hukuku", "miras hukuku", "borçlar (özel-genel) hukuku", "eşya hukuku" dersleri gelir. Dersler hep bir sistem içerisinde ve birbirini takip ederek tamamlar şekildedir.
Hukuk eğitimine has bu özellik eğitimi zorlaştırırken öğrenciye olaylara bütünden bakmayı öğretir. Zorlaştırma kısmı üçüncü sınıfta ceza özel dersinde başarılı olmak için ikinci sınıf ceza genel dersinde öğrendiklerinizi kullanmanız veya dördüncü sınıf dersi olan miras hukukunda birinci sınıf dersi olan medeni hukuk bilgilerini kullanacak olmanızdan kaynaklanır. İstisnalar dışında başka hiçbir eğitim müfredatı bu kadar iç içe ve tamamlayıcı değildir.
Hukuk eğitiminin bir diğer özelliği ise her dersin hocasının kendi dersini olmazsa olmaz olarak görmesidir. Aslında hocalar haklıdır. Anayasa, medeni, aile, idare, ceza(genel-özel), borçlar (genel-özel), eşya, ticaret, şirketler, sigorta, vergi, kıymetli evrak, icra-iflas, medeni usul, idari yargılama, ceza muhakemesi, iş-sosyal güvenlik, hukuk tarihi, hukuk felsefesi... Daha sayamayacağımız kadar fazla ders... Hepsinin hocası kendi dersinin "olmazsa olmaz" olduğunu söylüyor ve haklılar. Hukuk eğitiminin diğer bölümlere nazaran önemli bir farkı da budur. Seçmeli dersine varıncaya kadar hepsi önemlidir ve zordur. Eğitim hayatınızın tamamında geçmesi zor dersler ile muhatap olunur.
Hukuk eğitimi ile ilgili bilinen en büyük yanlış ise kanun ezberlemedir. Hukuk eğitiminde ezber yapılmaz, yazılan öğrenilip yorumlanır. Hukuk eğitiminde sınavlar olaylar üzerinden yapılır. Kutucuk doldurmalı test yapılmaz. Size örnek bir olay verilir ve o ders içerisinde öğrendiklerinizi bu olaya uygulamanız istenir. Böylece analiz ve yorum kabiliyetiniz gelişir.
En başta söylediğimiz "fırtınayı kucaklamak" söylemine geri dönelim. Hukuk eğitimi, hepsi çok önemli olan onlarca dersin binlerce sayfalık kitapları, içtihatları, notları çalıştıktan sonra sınavında örnek olay üzerinde analiz yapıp öğrendiklerinizi bu olaya uygulamaktır. Tam olarak fırtınayı kucaklamak. Kocaman bir sistemin içine düşmek. Siz kucakladıkça elinizden kaçan bitmeyen bir derya.
Hukuk eğitimi çok zordur, sıkıntılıdır, streslidir fakat bütünü görmemizi sağlayan, yorum yaptıran daha önemlisi öğrendiklerimizi uygulama imkanı sunan çok keyifli bir süreçtir. Hiç bitmeyen, devamlı öğrenilen bir süreç. Fırtınayı kucaklamak gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder