Ne Çok Acı Var..!

6 Şubat Pazartesi sabahı felakete uyandık. 

Uyandık fakat bununla sınırlı kalmadı. Öğlen bir felaket daha. Üst üste iki büyük deprem. Ülkenin bir büyük kısmı enkaz halini aldı. 

Yıkılmış binalar, enkazlar, vefat edenler, yaralılar, açlık, soğuk...

Sezai Karakoç'un Ardından

Yıllar evvel şöyle anlatmıştım Üstad'ı;

"Etrafında güvenilecek insan, söz veya sadece bir bakış arayanlar için kocaman bir meşale. Köhnemiş ve kararmış dünyamız için nurdan bir sütün. İmanın has ve hakiki olarak tecelli ettiği kocaman bir yürek. Müslümanların umut ışığı ve kuzey yıldızı. Bir meşale. Yolumuzu aydınlatan değil yolumuzu çizen ve gösteren bir meşale. 

Bir meşaledir Sezai Karakoç…" (yazının tamamı için tıklayınız)

Size iki olaydan bahsedeceğim ve ardından Üstad'ı diğerlerinden ayıran şeyin ne olduğunu söyleyeceğim. Niçin bizler için meşale olduğunu anlatacağım.

İlk olayımız bizzat benim notlarımdan.

Tarih 17 Ocak 2015.

Sezai Bey'in klasik cumartesi sohbetlerinden birisi... 

Hukukun Önemi - "Halhali Örneği"

"Biz hepsini idam edelim, suçları yoksa cennete giderler."

Sadık Halhali... Yukarı da yer alan cümleyi kurduğu rivayet edilen kişi. 1926 yılında doğan Sadık, Humeyni'nin öğrencilerindendir. 1950'lerde İslam Fedaileri örgütüne katılır ve İran Devrimine kadar Şah tarafından defalarca tutuklanır veya hapsedilir. İran Devriminden sonra "İslam Devrim Mahkemesine" başkan olarak seçilir ve asıl hikaye burada başlar. 

Yaratıcı Yıkım

Ulusların Düşüşü* kitabını okurken bir kavrama rastladım. 

Yaratıcı Yıkım...

"Teknolojik yenilikler toplumları müreffeh hale getirir fakat aynı zamanda eskinin yerine yeninin geçmesine ve belirli insanların ekonomik ayrıcalıklarının ve siyasal güçlerinin yok olmasına da yol açar."**

Hukuk Eğitimi -Fırtınayı Kucaklamak-

Fırtınayı kucaklamak... Prof. Dr. Aydın Gülan Hocamız bir söyleşi de bu şekilde tanımlamıştı hukuk eğitimi. Mustafa Kutlu'nun kitabının ismine atıf yaparak. 

Hukuk eğitimi bir sistem ve düzendir. Sistematik olarak aşama aşama derslerin öğrenilmesidir. Örneğin önce "ceza hukuku genel hükümler" dersi ile ceza hukukunun kavramları öğretilir. Ertesi sene "ceza hukuku özel hükümleri" dersi ile bu kavramlar suçlara uyarlanarak anlatılır. Sonraki sene ise "ceza muhakemesi hukuku" ile ceza kürsüsü dersleri tamamlanır. Bunun yanında kriminoloji, infaz hukuku, adalet teorisi gibi seçmeli dersler ile ceza hukuku konuları pekiştirilir. Bir başka örnek olarak öncelikle başlangıç olarak "medeni hukuk" dersi verilir. Ardından "aile hukuku", "miras hukuku", "borçlar (özel-genel) hukuku", "eşya hukuku" dersleri gelir. Dersler hep bir sistem içerisinde ve birbirini takip ederek tamamlar şekildedir.

"Kişisel Veriler" ve "Paylaşım Programlarının Kullanımı" Hakkında Bilgilendirme İhtiyacı

Ceza hukukunda temel bir kaide vardır. "Bilmemek mazeret sayılmaz." Bu hususta son yıllarda yargı kararlarında sıkça karşılaştığım bir durumdan bahsetmek istiyorum. Öncelikle problemi anlatıp ardından çözümünden bahsedelim. 

İnternetin ve dolayısıyla sosyal medya, yazışma programları gibi paylaşım platformlarının hayatımıza girmesi ile çok mühim bir mesele karşımıza çıktı. Veri ve veri güvenliği. Basit örnekler vererek ilerleyelim. Örneğin; bir arkadaşınızla yaptığınız yazışmanın ekran görüntüsünü alıp paylaşıyorsunuz, başkasının fotoğrafını kullanıyorsunuz, başkasının şifresi ile sistemlere girip veri değiştiriyorsunuz... Hepimiz bu işlemleri hem yapıyoruz hem de bizimle ilgili yapıldığına şahit oluyoruz. İşte işin problem kısmı burada. 

Şampiyonlar Ligi Şampiyonu

Sene 2011... Orduspor uzun bir süre sonra yeniden Süper Lig'e yükseldi. Orduspor başkanı -internette rahatlıkla bulabilirsiniz- bulduğu her mikrofona ve gazeteciye çok kısa sürede -bazı röportajlarında 3 yıl bazılarında 5 yıl olarak ifade etmiş- hem süper lig şampiyonu olacaklarını hem de Avrupa'da başarılı olacaklarının demecini veriyordu. 

Sene 2017... Orduspor bölgesel amatör lige düştü.

Sene 2018... Orduspor bölgesel amatör ligden 1. amatör lige düştü.

Kitaplar ve Sigaralar

Orwell'ın "Kitaplar Ve Sigaralar" isimli kitabı elime geçti. Böyle bir kitabın olduğunu ilk kez duymuştum. Merakla sayfaları kontrol ettim. Ne anlatıyordu? Kitap toplam yaklaşık yüz sayfa ve bir çırpıda okunacak çeşitli konularda yazılan denemelerden oluşuyor. Yazar kendi yaşamından kesitlerle çeşitli konuları anlatıyor. Olaylar 1900'lü yılların ilk yarısında geçiyor. Zaten beni şaşırtan ve bu yazıyı yazdıran kısım burası. Kitaptan bir kaç kısım anlatayım sonra niçin şaşırttığından bahsedelim.

Amerika Afganistan'da Gerçekten Kaybetti Mi?

Biden yönetiminin Afganistan'dan çekilme kararı alması ve Amerika'nın apar topar Afganistan'da yer alan askerlerini tahliye etmesinin ardından haberlerde Amerika'nın nasıl kaybettiğine dair -bol bol Vietnam atıflı- haberler izlemekteyiz. 

Peki Amerika gerçekten kaybetti mi?

EFES

Mekan  ve insan üzerine söylenen sözlerin, yapılan araştırmaların şekil bulduğu yerler vardır. Adım attığınız an yaşanmışlıkların mekanın her bir zerresine gark edildiğini anladığınız yerler. Mekanın; insanla, kelamla, hareketle ruh kazandığı ve insanın onu şekillendirdiği gibi insanı şekillendiren yerler. Adım attığınız an zaman mefhumunu kenara bırakıp, tarihin içerisinde gezindiğiniz yer...